Şimdi benim için ne zor
bir soru bu; “Dünyada istediğiniz bir yere gidebilecek olsanız nereyi
seçerdiniz?” yani bir kere sıcak bir yer olmalı ama öyle nemden boğulmamalı
insan, üstelik mutlaka deniz veya en azından büyük bir göl, körfez de olabilir
bir yer olmalı. Sonra mutlaka yeşillik, çayır-çimen, ağaçlar, meyve ağaçları
olmalı. Evler olmalı ama öyle apartman, hele hele gökdelenler olmamalı. Evler
bahçeli olmalı mümkünse. Çocuklar çimenlerde koşup oynamalı, ağaçlara tırmanıp
meyvelerinden yemeli dilediğince. Korkusuzca ve özgürce oyun oynamalı sokakta
ve toplanıp kapıma gelmeliler, “çok susadık, su verebilir misiniz”
diyebilmeliler mesela. Çeşmelerden tertemiz su akmalı, sebze, meyve her şey
katkısız, katıksız olmalı. Bizim minnoş mutlaka olmalı. Depresyona girdi
zavallı. Sevgi hastalığına tutuldu. Kapıya çıktığımızda ayaklarımıza yatıyor ve
kafasını ayakkabımıza sürterken takla atıyor adeta. Sevin beniiii diye
bağırıyor. Yavrularını kaybettiğinden beri depresyonda kendisi.
Neyse efendim, nerede
kalmıştım? Gün batımı kadar, gün doğumunu da en güzel şekilde görmeliyim
bu yerde. Tiyatrosu, konser alanı, sergi salonları, müzeleri, ören yerleri,
tarihi kalıntıları olmalı mutlaka. Bir de kütüphane küçük ama en güzelinden… Biliyorum
internette neredeyse her şey var ama kağıttan mütevellit kitapların yerini
tutmuyor bana göre. Havası temiz olmalı dememe gerek yok böyle bir yerin
havası temiz olur zaten. Hmmm, aklıma şimdilik başka bir şey gelmiyor.
Anlaşılan hayallerim ve isteklerim körelmiş. Canlandırmak lazım. J Böyle bir yer var mı? Mutlaka
vardır. Bilenler parmak kaldırsın ve de bana söylesin. Benim isteklerim atla
deve değil sonuçta.
Peki bir yer seçmem
gerekirse bu isteklerime en yakın yer olarak neresini seçerim? Herhalde atalarımın
geldiği yer olan Doyran kasabasını seçerdim. Doyran gölünün kıyısında. Hiç
gitmedim, görmedim ama öyle bir yerdir diye hayal ediyorum. Bir gün yemyeşil
kırlarda, bir geniş ağacın altında müzik dinleyerek, kitap okuyor olurum, bir
gün Arnavut kaldırımı döşeli çarşısında Pazaryeri geziyor olurum, başka bir gün
kıyıda şemsiye altında şekerleme yapıyor olurum, akşam gidilecek bir konsere
biletim hazırdır çantamda. Trafik? Trafikte en çok bisiklet görürüm gün
boyunca. İnsanları, komşularım hep içten, dürüst ve tok gözlü, tok sözlüdür.
Şimdilik hoşçakalın
diyor, ben düşünmeye devam ediyorum,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder