3 Aralık 2013 Salı

3.GÜN Dünyada istediğim bir yere gidebilecek olsam nereyi seçerdim?

Şimdi benim için ne zor bir soru bu; “Dünyada istediğiniz bir yere gidebilecek olsanız nereyi seçerdiniz?” yani bir kere sıcak bir yer olmalı ama öyle nemden boğulmamalı insan, üstelik mutlaka deniz veya en azından büyük bir göl, körfez de olabilir bir yer olmalı. Sonra mutlaka yeşillik, çayır-çimen, ağaçlar, meyve ağaçları olmalı. Evler olmalı ama öyle apartman, hele hele gökdelenler olmamalı. Evler bahçeli olmalı mümkünse. Çocuklar çimenlerde koşup oynamalı, ağaçlara tırmanıp meyvelerinden yemeli dilediğince. Korkusuzca ve özgürce oyun oynamalı sokakta ve toplanıp kapıma gelmeliler, “çok susadık, su verebilir misiniz” diyebilmeliler mesela. Çeşmelerden tertemiz su akmalı, sebze, meyve her şey katkısız, katıksız olmalı. Bizim minnoş mutlaka olmalı. Depresyona girdi zavallı. Sevgi hastalığına tutuldu. Kapıya çıktığımızda ayaklarımıza yatıyor ve kafasını ayakkabımıza sürterken takla atıyor adeta. Sevin beniiii diye bağırıyor. Yavrularını kaybettiğinden beri depresyonda kendisi.


Neyse efendim, nerede kalmıştım?  Gün batımı kadar, gün doğumunu da en güzel şekilde görmeliyim bu yerde. Tiyatrosu, konser alanı, sergi salonları, müzeleri, ören yerleri, tarihi kalıntıları olmalı mutlaka. Bir de kütüphane küçük ama en güzelinden… Biliyorum internette neredeyse her şey var ama kağıttan mütevellit kitapların yerini tutmuyor bana göre.  Havası temiz olmalı dememe gerek yok böyle bir yerin havası temiz olur zaten. Hmmm, aklıma şimdilik başka bir şey gelmiyor. Anlaşılan hayallerim ve isteklerim körelmiş. Canlandırmak lazım. J Böyle bir yer var mı? Mutlaka vardır. Bilenler parmak kaldırsın ve de bana söylesin. Benim isteklerim atla deve değil sonuçta.


Peki bir yer seçmem gerekirse bu isteklerime en yakın yer olarak neresini seçerim? Herhalde atalarımın geldiği yer olan Doyran kasabasını seçerdim. Doyran gölünün kıyısında. Hiç gitmedim, görmedim ama öyle bir yerdir diye hayal ediyorum. Bir gün yemyeşil kırlarda, bir geniş ağacın altında müzik dinleyerek, kitap okuyor olurum, bir gün Arnavut kaldırımı döşeli çarşısında Pazaryeri geziyor olurum, başka bir gün kıyıda şemsiye altında şekerleme yapıyor olurum, akşam gidilecek bir konsere biletim hazırdır çantamda. Trafik? Trafikte en çok bisiklet görürüm gün boyunca. İnsanları, komşularım hep içten, dürüst ve tok gözlü, tok sözlüdür.


Şimdilik hoşçakalın diyor, ben düşünmeye devam ediyorum,  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder