Her yıl bu bizler için önemli bir şeyi hatırlatan bu tarihler geldiğinde topluca veya topsuzca bunun ayırdına varırız. Kutlarız veya hüzünleniriz. Ancak bazen aynı tarihe 2 farklı önemli olay denk gelir. Pek çok kişinin başına gelmiştir bu. Eğer aynı tarihe 2 güzel olay denk gelirse çifte kavrulmuş mutluluk oluyor. Örneğin benim oğlumun doğum günü 14 Mayıs. Hem anneler günü hem oğlumun doğum günü. Anneler gününde aldığım en güzel hediye anne olmak ve dünyalara değişmeyeceğim biricik oğluma kavuşmam. 20 senedir çifte mutluluk örneği. Ama bir de böyle bir tarihe denk gelen hüzünlü bir durum var ki sevgili babacığımın ölüm tarihi en büyük torunu İpek ile aynı tarihe denk gelmişti. 17 Mayıs. İpek, dedesine çok düşkündü üstelik. Dedesi yani babam öldüğünde 16 yaşıdaydı. 14 senedir doğum gününü kutlayamıyor. Bunun gibi başka örnekler de sizlerin yaşamınızda bulunmaktadır bir şekilde. Kaza yapmışsınızdır tam da bayramın ilk günü veya doğum gününüz 1 Mayıs tarihlidir, 19 Mayıs tarihlidir mesela. 30 Ağustosta doğmuşsunuzdur adınızı da Zafer koymuşlardır. Veya Kadir gecesi doğduğunuzdan adınızı Kadir koymuşlardır. Her zafer bayramında veya kadir gecesinde veya yılbaşında toplu kutlamalara dahil oluverirsiniz çaktırmadan.
http://i563.photobucket.com/albums/ss72/hakanyeler/hirsiz.jpg
http://yenikarikaturler.com/wp-content/uploads/2013/10/hirsiz-karikaturu.jpg
Tasarım çalışmaları yaptığım için tüm boncukları, kutular içerisindeki çalışma malzemelerimi döküp içinde işine yarar bir şeyler var mı diye bakmış. Tabi polis, tutanak vs işleri yapıldı. Ama gitti giden kalan sağlar bizimdir dedik sonunda. Zaten bir sıkıntı tek başına gelmezmiş üst üste gelirmiş. Bizimki de öyle oldu. Bu yüzden 23 Nisan hırsız sendromunu ne zaman atarım bilemiyorum artık.
Ama en çok neye yandım biliyor musunuz? Bir süredir oğlum bana "anne harici diske bilgilerini kaydet" deyip durdu."
Eğer istersen benim gibi resimlerini ve önemli bilgilerini bulut teknolojisine yükleyelim" dedi. Tamam dedim ama ihmalkar davrandım. Ha bu gün ha yarın diyerek erteledim. Şimdi sonuç elde var sıfır. Emanet bir bilgisayarda bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Hayat devam ediyor. Bu durumdan çıkardığım en büyük ders hiçbir şeyi ertelemeyin. Yapmanız gereken neyse o anda yapın. Benim gibi 7 yıldır biriktirdiği tüm resim, yazı ve önemli dosyalar bir anda buhar olup uçmasın istiyorsanız tedbirinizi alın diyorum.
http://blogimg.radikal.com.tr/Blogs/2013/11/01/hirsiz-5997-E780-B736.jpg
Bu yazıyı burada sonlandırıyorum. Çünkü bu yazıyı yazdığım bilgisayarda yazı yazmak tam bir işkence benim için. Tuşlar çift çift bastığı gibi kimi zamanda hiç basmıyor. Kendi gibi klavyesi de küçücük. Eğer yazım hatalarım falan olduysa artık kusuruma bakmayın diyorum. Tekrar "hırsız boyun posun devrilsin emi! diyorum. Kimsenin canı yanmasın, kimse böyle bir üzüntü yaşamasın desem de kimbilir şu an kimin canı yanıyor ve yanacak. Siz siz olun tedbirli olun. Bana bir şey olmaz demeyin.
Sağlık ve huzur dileklerimle...