1 Şubat 2014 Cumartesi

HER ŞEYE RAĞMEN..



Nasıl bir tempodayım? Nerede, ne yapıyorum? Sevindirik sevindirik etrafa gülücükler mi dağıtıyorum? Peki bu panik yapan kadın da kim? Dışarısı buz gibi ben "kapatın şu ısıtıcıyı diye milleti soğuğa mahkum etmeye çalışan mıyım? Bu ben miyim? Ben kimim?

Evet hepsi benim. 10 günlük bizim için bir okul, bir atölye, bir deneyim olan dükkan devremizde sonunda sıra bize geldi. Günlerdir geceleri zaman zaman sabahlara kadar uyumayıp tek tek büyük bir emekle hazırladığım ürünlerim bunun içindi. Bana özgü, benim tasarladığım farklı ürünlerin olması için günlerce farklı taramalar yapmıştım. Denemeler, uğraşlar sonucunda ortaya çıkan işlerimi önce ben beğenmeliydim. Beğenince de aşık olup seyre dalıyordum. Her tasarımcının aynen benim gibi olduğunu öğrendiğimde anormal olmadığımı görüp epey rahatladım. Büyük bir sevgi, aşk ve özveri ile hazırlanan ürünü önce ben satın alıyordum kendimden. Evimin salonununda kendi çabalarımla oluşturduğum panolara asıyor akşamları bir yandan çalışıp bir yandan onları seyredebiliyordum. Yetmiyor her yeni çalışmada ev halkını tek tek çağırıyor defalarca nasıl olmuş, beğendiniz mi? diye onaylarını alıyordum. Yetiyor muydu derseniz yok ertesi gün veya akşamı tekrar soruyordum aynı soruları. Sonunda hep birlikte koro halinde "B E Ğ E N D İ K!!!!" sesini duyunca rahatlıyordum. Özenle, sevgi ile sabırla ortaya çıktıklarında ürettiğim tüm bu tasarımlar benim çocuğum gibi oluyorlardı. Sonunda beklenen gün geldi çattı ve biz eteklerimiz zil çalarak son hazırlıklarımızı yapmaya başladık. Ben ürünlerimle sevgili yoldaşım Seher günlük yaptığı tatlı - tuzlu kurabiye, poğaça, börek, brovni, nefis sade - cevizli - zeytinli ekmekleri, zeytinyağlı sarma dolmaları, zeytinyağlı nefis çanak kereviz dolması ile ürünlerini hazırladı. Birlikte, el ele minik dükkanımızı açtık ve düzenledik. Her gün birbirinden güzel ve heyecanla geçti. Her yeni siparişimde beni içine alan alevle birlikte "ne çok yanıyor bu ısıtıcı kısın şunu biraz" dedim. Bizim heyecanımıza, telaşımıza kızım Sevgi de katılıp bize büyük destek oldu. Her yere, her şeye yetişti. Bizden güzel satışlar yaptı. Benim heyecanım yükseldiğinde beni sakinleştirdi. İsmi gibi sevgi dolu yüreğiyle bize adeta kol kanat oldu. Teşekkürler benim güzel meleğim diyorum ona. Allah seni nazarlardan saklasın. Oğlum sitemizin hazırlığı içinde, eşim kartvizit ve broşürlerimizi tasarladı. Zeynep evin hanımı olup, kardeşine ve babaannesine baktı tüm gün. SZ BUTİK ne diye sordular bize. "S" dedik SEVGİ, "Z" ise evdeki ZEYNEP... Yıllar önce ilk adımları attığımızda aradığımız, ne olsun dediğimiz bu isim "SZ" onların beni "Sen yaparsın, yapmalısın, biz de sana destek oluruz, sana güveniyoruz" sözleri üzerine girişilen bu işin mimarları olarak baş harflerinden çıktı. Gerçekten her tasarımımda onların moral motivasyonu ile geliştim. Zaten çok maharetli, yetenekli olan sevgili Seher'i de işin içine katınca çok daha güzel şeyler ortaya çıktı.

                                         

Tüm bunları neden anlatıyorum derseniz, ÜMİDİN BİTTİĞİ YERDE UMUTLAR BAŞLAR demek istediğimden. ...saydılar yerine ... rağmenlerle hareket edilmesini istediğimden. Belki birilerine örnek olur, belki birilerine ışık olur, belki birilerine kapı olur umuduyla yazıya döktüm. Bu güne kadar hayatımda kullandığım "saydı" kelimesi ile başlayan cümlelerimi alt alta yazdım, bir de "rağmen ile başlayan cümlelerimi yazdım. Baktım ve gördüm ki "saydı" lar çok fazla yer tutuyor. Düşündüm ve en alta şunu yazdım; "bu kadar çok SAYDI lara RAĞMEN bu liste yeniden yazıldığında RAĞMEN ler bu listede en fazla yer alanlar olacak!

Siz de böyle bir liste yapıp kendinizi sınamak isterseniz yapacağınız şey çok basit.
Bir kağıt bir kalem elinize alın ve başlayın neleri yapıp neleri yapamadığınızın bahanelerini yazmaya.
Ufak bir giriş yapayım isterseniz.

- param olsaydı....                                             - parasızlığa rağmen
- zamanım olsaydı...                                         - zamansızlığa rağmen
- sağlığım iyi olsaydı...                                     - hastalığıma rağmen
- sağlam arkam olsaydı...                                - zengin, güçlü bir arkamın olmamasına rağmen
- bir elimden tutan olsaydı...                         - kimsenin destek vermeyip, inanmamasına rağmen
- babam izin verseydi...                                   - babama rağmen
- eşim izin verseydi..                                        - eşime rağmen
- çocuğum izin verseydi...                               - çocuğuma / çocuklarıma rağmen
- iyi bir işim olsaydı...                                      - işimin olmamasına rağmen

Listenin uzunluğu sizin bahane bulma becerinize bağlı uzayıp gider. listenizi yapıp kendinizi tanımak isterseniz size tüm bunlar rehber olacaktır.

Karşımda bilgisayar ekranından başka bir şey olmamasına rağmen sohbet ediyormuşçasına yazdığım yazıları okuduğunuz için hepinize teşekkürler gönderiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder