20 Şubat 2015 Cuma

BENİM KEÇİLERİ GÖREN VAR MI?



Yazmak, sadece yazmak istiyorum. Durmadan yazmak, yorulana kadar yazmak istiyorum.
4 saattir kulağımda kulaklık müzik dinliyorum. Bir ara iyice çozuttum yemek yaparken elimde tahta kaşık dans ettim, yetmedi dibimden ayrılmayan Pia'a ile dans ettim. Zavallım müziği duymadığından önce kafasını kafama dayadı sonra dönmeye başlayınca tırstı. Fırsatını bulunca da kaçtı masanın üstüne çıkıp oradan beni izlemeye başladı.

-eyvah anneyi yine kaybettik diyor sanki. İyi kadındı, hoş kadındı gitti güzelim annecik... der gibi bakıyor yüzüme.

Şimdi deme sakın bana sevgili okur ne oldu diye. Kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime modundayım sadece. Eee bu şikayet değilmi diyorsan da yok bu valla şikayet değil sadece kendi kendimle konuşma halindeyim. Hani eskiden "kendi kendine konuşma insana deli derler" diye bir söz söylerdi büyüklerimiz ya işte ben de deli bir kadın olarak kendi kendimle konuşuyorum sayıyorum bu yazılarımı.

Diyorum ki; Sevgili Allah'ım. Hikmetinden sual etmediğim Allah'ım. Biliyorum beni seviyorsun. Ben de seni çok seviyorum. Verdiğin dertler böyle olsun varsın. Başka dert verme. Dert verip de derman aratma. Dermansız dertlerden de uzak eyle.
Amin amin amin...

Özgecan'ı duyduğum gün içimden geçen cümle "bembeyaz karın üstüne damlayan kan, insanlık adına utandığım an! " idi.

Bir genç kız ve bir genç delikanlının annesi olarak, bir kadın olarak, bir insan olarak söyleyecek hem çok sözüm var hem de artık diyecek bir sözüm yok durumdayım aslında. Allah'ım Özgecan'ın annesine ve babasına tüm ailesine sabırlar ver diyorum sadece. O kanı akıtanlara ise cehennemi bu dünyada da yaşat istiyorum.
Amin amin amin...

Televizyon, internet, haber, dizi ne varsa çıkarttım bu haftabaşı itibariyle hayatımdan. Ancak bazı gece uyku kaçınca 20 dk.lığına telefondan girip baktım face, maillerime, bloğuma. Yine ertelenmiş bizim tiyatro yazarlığı etkinliği kar nedeniyle. Sevinmedim dersem yalan olur çünkü hala daha ödevimi yapmadım. Oyun inceleme yazısı yazacaktık. Kendi oyunumuzun kurgusunu hazırlayacaktık. Bireysel veya grup olarak kendimiz başlayacaktık. Ama nerdeeeee? Tam bir heves oyunu okuyup yazmaya hazırlanıyordum ki tüm düzenim değişti. Malum iş konuları diyim siz anlayın. Bundan ötesi kısmet artık diyorum.

Gelelim benim bu yaman hallerime. Allah'ım Hz. Eyüp sabrının bir kısmını benim üzerimde mi deniyorsun diye isyana girecek bir soru sormak yerine Allah'ım beni isyan ettirecek ağır durumlardan uzak eyle diyorum.
Amin, amin, amin...

Ben ki inatçı ve sabırlı biriyimdir ama bazen karşınıza biri çıkar, o kişi ki kendini bilmez, hatta bilmediğini de bilmez biridir. Ama herşeyi bildiğini zannedendir. Üstelik siz bu yaman çelişkiyi çok net görebilirken sınırlı bir süre için bunu görmezden gelmek zorunda kalıyorsunuzdur. İnat ve sabırla direnmeye çalışıyorsunuzdur. Ama bir an geliyor ki içinizdeki o vahşi hayvan kalıntıları sizi dürtmeye başlıyor! İşte Allah'ım o noktada sana sığınıyorum yine beni duyuyorsun değil mi?
Ya Sabır! Ya Sabır! Ya Sabır...

Her zorluğun mutlaka mükafatı olduğuna inanan biri olarak mükafatımı yine Sen'den istiyorum.
Amin, amin, amin...

İşte böyle sevgili bloğum ve okurum. Bu seferki yazı da böyle oldu. Açık değil, net değil, anlaşılmaz, anlatılmaz ama yaşanır bir durum. Yine diyorum bunlar geçici dertler biliyorum. Özgecan'ın annesini düşününce kendi dert dediğimden utanıyorum. Benimkisi biraz nazlanma, serzeniş, iç konuşması, deli mi ne nin Deli Mine si. Kusura kalma. Deliye hergün bayram derdik ama öyle değilmiş meğer bazen yarım gün bayrammış. Anlayan anladı. Anlamayan anlayanlara sorsun ne diyim.

Sabredip, inat edip okuduysan bendensin. Yok bu ne ya diyorsan hala başka bir gün yine uğra daha anlaşılır bir yazı mutlaka bulursun burada diyorum ve bitiriyorum.

Sağlıcakla, huzurla ve bilgi ile kalın. Kan emen vampir kılıklı insanlardan uzak durun. Kişi sevdiği ile beraberdir. Sevgi ile kalın...

Karlar eridiğinde o kan damlası da kaybolup gidecek mutlaka ama her açan kardelen bize Özgecan'ı hatırlatsın başka Özgecan'ların canı yanmasın...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder